Bütün xəbərlər
KARS-TİFLİS-BAKÜ DEMİRYOLUNUN AZERBAYCAN VE TÜRKİYE AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Tarix: 11-05-2019 02:08 | Bölmə: Sosial
                                           Sabaha-inamla.Az Türkyəli alimin məqaləsini təqdim edir

1-      KARS -TİFLİS- BAKÜ DEMİRYOLU HATTININ ANLAMI VE ÖNEMİ
Türkiye, Avrupa ve Asya arasında köprü konumundaki bir ülkedir. Coğrafi olarak stratejik konumda olan Türkiye, demiryolu ve petrol boru hattı projelerinin sağlayacağı avantajlar ile bölgede ve dünyadaki önemini artırmıştır. Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesi sadece Türkiye ile Azerbaycanı birbirine bağlayan bir proje değildir. Bu proje Asya ile Avrupa’yı birbirine demir yolu ile bağlamayı hedefleyen bir projedir. “İpek Yolu”nuncanlandırılmasını amaçladığı için “demir ipek yolu” olarak da adlandırılmaktadır. Ekim 2017’den itibaren yük taşınmaya başlanan bu projenin yolcu taşımaya başlamasıyla diğer sektörlerde canlanacaktır. Özellikle turizm, ticaret, inşaat, ulaştırma gibi sektörleri olumlu etkilemesinin yanında bölgesel ve dünya düzeyinde siyasi ve sosyal etkileri de olacaktır. Ermenistan’ın uzlaşmaya zorlanması, AB ile Çin arasındaki ilişkilerin güçlenmesi, Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın önemini artırması gibi bölgesel ve siyasal etkileri de olacaktır.
Türkiye ile Azerbaycan 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasından sonra iki devlet kurucularının aşağıdaki sözleri doğrultusunda ilişki içerisinde olmuşlardır. Mehmet Emin Resulzade; “Azerbaycan Cumhuriyeti âlem-i İslâmda teşekkül eden ilk Cumhuriyettir. Bu Cumhuriyet aynı zamanda bir Türk Cumhuriyetidir; tabiri diğerle, küçük Türkiye’dir” diyor ve ekliyor: “Küçük Türkiye halkı ile büyük Türkiye halkı arasındaki münasebet iki kardeş münasebeti kadar samimanedir… Azerbaycan meselesi aynı zamanda Türkiye için yaşamsal önemde olan Kafkasya meselesinin de bir parçasıdır” ( Şimşir; 2011:22-23). Haydar Aliyev; “Biz İki Devlet Bir Milletiz”. Mustafa Kemal Atatürk;“Azerbaycan’ın kederi kederimiz,Sevinci sevincimizdir”. Yine Mustafa Kemal Atatürk;18 Kasım 1921’de Azerbaycan Büyükelçiliği’nin açılışı esnasında söylediği; “Azerbaycan Asya’daki kardeş hükümet ve milletler için bir temas ve ilerleme noktasıdır…” demişlerdir. İşte Kars-Tiflis-Bakü demiryolunu, bu bakış açılarının pratiğe dönüştürülmesi olarak görmek mümkündür. 
Projenin geçtiği diğer ülke ise Gürcistan’dır. Gürcistan da SSCB dağıldıktan sonra Türkiye’yi kendisi için yaşamsal bir ülke olarak görmüştür. Bu nedenle de hem petrol ve doğal gaz projelerinde hem de demir yolu projesinde hep Türkiye ve Azerbaycan ile birlikte hareket etmiştir. Gürcistan’ın bu tutumu hem kendi menfaatinedir hem de Türkiye ve Azerbaycan’ın menfaatinedir.
Bu üç ülkenin kültürel, sosyal ve tarihi yakınlıkları da bu tür projelerin geliştirilmesinin önemini artırmaktadır. Türkiye ile Azerbaycan “iki devlet bir millet” düsturuyla her daim hareket etmektedirler. Diğer taraftan, Türkiye’de Gürcü kökenli çok sayıda Türk vatandaşının olması ve Gürcistan’da 1 milyona yakın Türk kökenli Gürcü vatandaşının olması bu ülkeleri birbirine yakınlaştıran önemli bir sosyal sebep olarak değerlendirilebilir. Bu üç ülkenin ortasında bir coğrafyada konuşlanan Ermenistan ise diasporanın da etkisiyle uyguladığı yanlış politikaları dolayısıyla bölgede gerçekleşen olumlu gelişmelerin dışında kalmaktadır. Bölge ülkeleri ve yaşayan etnik kökenler açısından büyük öneme haiz olan bu proje Ekim 2017 itibarıyla hizmete açılmıştır. Projenin anlamını ve öneminin çok büyük olduğu vurgulanmalıdır. Üç ülke açısından “demirden bağlarla birbirine bağlanmak” olarak düşünülebilecekprojenin dünya açısından anlamı ve önemi ise tek bir cümle ile Avrupa’yı Çin’e bağlayanDemirden İpek Yolu”nun inşasıdır şeklinde ifade edebilir. Çin’in dışında Orta Asya ülkelerini Avrupa’ya bağlayan yönüyle de çok önemli bir projedir.
            Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesi, Azerbaycan’da kullanılan “zahmetle yenilen acı soğan, minnetle yenilen baldan tatlıdır” sözünün fiiliyata geçirilmesi olarak değerlendirilebilecek bir projedir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Gürcistan Devlet Başkanı MikheilSaakaşvili tarafından 24 Temmuz 2008 yılında temeli atılan Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu projesi, ülkelere bağlı siyasi, ekonomik ve bölgesel etkileşimlere de bağlı olarak 29 Ekim 2017’de açılabilmiştir.
Demirden İpek Yolu”olarak adlandırılan bu hat, Azerbaycan'ın başkenti Bakü şehrinden Gürcistan'ın Tiflis ve Ahılkelek şehirlerinden geçerek Türkiye'nin Kars şehrine ulaşmaktadır. Bu demiryolu hattı Azerbaycan'la Türkiye'yi birleştirmeyi amaçlamaktadır. Demiryolunun tamamı 826 km olup, toplam maliyeti ilk önce 450 milyon dolar olarak belirlenmiş,  sonraki düzenlemeler ile maliyeti yaklaşık 1,5 milyar dolara ulaşmıştır. Demiryolunun 76 km'si Türkiye'den, 259 km'si Gürcistan'dan, 503 km'si ise Azerbaycan'dan geçmektedir.
            Kars-Tiflis-BaküDemiryolu Projesi,Avrupa ile Asya’yı birbirine demiryolu yolu ile bağlama ve tarihi ipek yolunun canlandırılmasıdüşüncelerinin bir sonucudur.  Bu projenin Ermenistan üzerinden değişik bağlantı imkânları olmasına rağmen (Kars-Gümrü-Ayrum-Marneuli-Tiflis,  Kars-Gümrü-Erivan-Nahçıvan-Meğri-Bakü gibi), Ermenistan ile Azerbaycan arasında gerçekleşen savaş sonrasında Türkiye’nin Ermenistan ile olan sınır kapılarını kapatması sonucunda bu ülke ve dolayısıyla Orta Asya, Rusya, Ukrayna, Gürcistan ve Çin ile demiryolu aracılığıyla ulaşamaz hale gelmiştir. Devam eden sorunlar sonucunda iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin bulunmayışı ve Türkiye'nin Orta Asya devletlerine ulaşma isteği Kars -Tiflis- Bakü demiryolu projesinin doğmasına yol açmıştır denilebilir.
            Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesi tam olarak hayata geçirildiğinde Avrupa'dan Çin'e demiryoluyla kesintisiz yük taşınması mümkün hale gelecektir. Böylece Avrupa ile Orta Asya arasındaki yük taşımalarının tamamının demiryoluna kaydırılması planlanmaktadır. Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu tam anlamıyla hizmete girdiğinde, orta vadede yıllık 3 milyon ton yük taşınması hedeflenmekte 2034 yılına gelindiğinde ise 16 milyon 500 bin ton yük ile 3 milyon yolcu taşınması hedeflenmektedir.
Projenin ilk yılında Kars-Tiflis-Bakü hattında 116 trenle 110 bin ton taşınmıştır. Türkiye’nin uluslararası demiryolu yük taşımalarının 1.8 milyon ton civarında olduğu düşünüldüğünde başlangıç için iyi bir miktar olduğu söylenebilir. Ancak bu miktar yıllık 7 milyon tonluk hat kapasitesinin ise çok altındadır (https://tr.railturkey.org/2018/10/31/kars-tiflis-baku...). Diğer taraftan, lüks yataklı tren bağlantısı kurulması durumunda bölgede ciddi bir turizm potansiyelinin doğacağını söylemek mümkündür. Özellikle son yıllarda Kars şehrindeki Doğu Ekspresine olan ilgi bölgesel bir “tren ile oluşan turizm” potansiyeline dönüşebilir.
       Hattın gerçekleştirilmesi ile bu bölgeye gerek istihdam, gerekse ticari açıdan büyük bir canlılık getireceği rakamlardan net olarak anlaşılmaktadır. Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum Projelerinden sonra her üç ülkenin gerçekleştirdiği üçüncü büyük proje olan bu proje üç ülkenin tarihten gelen dostluklarını daha da pekiştirecek, bölge halkına barış ve refah getirecektir.
           
  1. KARS-TİFLİS-BAKÜ DEMİRYOLU’NUN AZERBAYCAN VE TÜRKİYE İÇİN ETKİLERİ
            2017 yılının Ekim ayında açılışı yapılan bu proje ile Azerbaycan ve Türkiye için önemli etkilerini başlıklar halinde aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür.
  • Bu bağlantı Türkiye’yi ve Azerbaycan’ıuluslararasılaştıracaktır.
  • Azerbaycan’ın sahip olduğu petrol ve doğal gaz potansiyeli, bu ülkeyi hem batı hem de doğu ülkeleri açısından vazgeçilmez kılmaktadır. Bu proje ile uluslararası stratejik önemi artacaktır.
  • Bölgesel ticaret gelişecektir.
  • Düşük maliyetli ve güvenli bir ulaşım olacaktır.
  • Turizm açısından önemli katkılar getirecektir.
  • Türkiyeve Azerbaycan’ın Kafkasya, Orta Asya ve diğer İslâm ülkeleri nezdindeki itibarı artacaktır.
  • Bölgedeki göçün azalmasına ve fakirliğin giderilmesine ciddi katkılar yapacaktır.
  • Türkiye,AzerbaycanveGürcistan’ınsosyo-ekonomik yakınlaşmasını sağlayarak Ermenistan’ı çözüme zorlayacaktır. Kars-Iğdır-Nahcivan demiryolunun da hayata geçmesiyle Ermenistan’ın enerji boru hatlarından sonra yeniden demiryoluyla çevrelenmiş olması sağlanacaktır. Ayrıca, Nahcivan’ın Kars üzerinden Azerbaycan ve Avrupa’ya demiryolu bağlantısı sağlanmış olacaktır.
  • Gelişmiş ülkelerin tamamında demir yolu ağının çok gelişmiş olduğu dikkate alındığında bu projenin Türkiye ve Azerbaycan için gelişmenin tetikleyicilerinden biri olacağı söylenebilir.
  • Bu demiryolu Projesi Türkiye’nin İran üzerinden Asya ülkeleriyle sağladığı bağlantıya alternatif teşkil etmektedir. İstanbul, Kars, Tiflis, Bakü, Türkmenbaşı, Aşkabat ve Taşkent’e uzanacak hattın Türkiye-İran-Asya hattından 375 km daha kısa olması da hattın yolcu ve yük taşımacılığında maliyetleri düşürmesine olanak sağlayacaktır (Özpay; 2018:107).
            Sonuç olarak, Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesi, Türkiye ve Azerbaycan sınırlarının çok ötesinde etkilere sahip olacak bir proje olarak değerlendirilmesi gerekir. Ekim 2017’de açılışı yapılan ve yük taşımacılığına başlayan bu projenin tam anlamı ile faaliyete geçmesi, “”İpek Yolu”nun “21. yy. ticaret yolu”na veya “demirden ipek yolu”na dönüştürülmesi anlamına geleceği söylenebilir. Çünkü, tüm bağlantılar kurulduğunda Avrupa’dan Çin’e kesintisiz demir yolu bağlantısı kurulmuş olacak ki, böylece demir ulaştırma ağının dünya ticaretini şekillendirdiği bir bölge yaratılmış olacaktır. Türkiye ve Azerbaycan da bu bölgenin merkezinde yer almış olacaktır.Kars-Tiflis Bakü Demiryolu Projesi 21. yüzyılda ticaretin ve siyasetin küreselleştiği bir ortamda Türkiye’ye ve Azerbaycan’a önemli stratejik, ticari ve siyasi katkılar sağlayabilecek özellikte bir projedir. Azerbaycan ve Türkiye’yi kısa dönemde, Kafkasya, Orta Asya, Çin ve İran ile uzun dönemde ise bu ülkeler ve bölgeler ile Avrupa’yı bütünleştirici rol oynayacaktır. Bu rol, Azerbaycan ve Türkiye’ye ekonomik, coğrafi, siyasi ve sosyal açıdan ciddi yararlar sağlayabilecektir.
          Bu proje ile siyasi olarak Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan karşısında ellerinin güçlenmesine ilaveten dünyadaki stratejik konumları da daha önemli hale gelecektir. Gürcistan ile birlikte de Kafkasya’nın ekonomik ve siyasi güç birliği oluşacak ve Asya ile Avrupa bu yolla bağlanacaktır.
          Bu projenin ülkeler arasında işbirliği ve ticaretin gelişmesine daha çok katkı yapması için Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın öncülük edip daha sonra da hat güzergahında bulunan tüm ülkelerin katılabilecekleri “Kafkasya veya İpek Yolu Ticaret Birliği” şeklinde bir oluşuma gidilmesinin amaca ulaşmada etkin bir araç olabileceği önerilebilir.
Prof. Dr. Kerem KARABULUT
Atatürk Üniversitesi ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü
[email protected]/[email protected]


Baxış sayı: 897


Bölməyə aid digər xəbərlər